Şifacı sülükler

Biz sülüğün şifasını unutmuşken Uzak Doğulular, Ruslar ve Avrupalılar kolesterolden alerjiye, eklem ağrılarından botoksa kadar her durumda sülükten faydalanıyorlar. Avusturalya’da sülük merkezleri açılmış, Rusya’da ise kadınlar içi sülük dolu küvetlere girerek sülüğü tedaviden güzelliğe hayatlarının her alanında kullanıyorlar.

Bizim ailede daha önce sülük uygulayan kimse görmemiştim. Eminönü’ne gittiğimde cam kavanozlarda gördüğümden ibaretti sülük. Sağlıklı yaşam formatına geçtikten sonra ilaç ve modern tıptan uzak durma çabası bizi sülükle de tanıştırdı. Sülüğün çok şifalı olduğunu sürekli duyuyorduk, ama neden şifalı olduğunu bilmiyorduk. Biraz araştırmaya başlayınca sülüğe olan hayranlık ve hayretlerimizin arttığını söyleyebilirim.
Sülük neredeyse dünyanın en eski tedavi yöntemlerinden biri. Milattan önce 15. yüzyılda Babil kayıtlarında sülük tedavisinden bahsediliyor. Şaşırtıcı değil mi?  Anadolu topraklarında ise o kadar eski olmasa da 500 yıllık bir geçmişi var. Osmanlıların Mayıs ve Haziran aylarında kalp krizi ve felci önlemek için sülük tedavisi uyguladıkları arşivlerde mevcut. Neden mi Mayıs, Haziran? Kiraz mevsiminden önce uygulanırmış çünkü kiraz kanı sulandırırmış, sülük de biraz kanamalı bir işlem olduğundan kiraz yemeye başlamadan önce sülük tedavisi yapılırmış. Yavuz Dinler, “Tıbbi Sülük Tedavisi Hirudaterapi” isimli kitabında doğanın tıbba armağanı olarak anlatıyor sülüğü.
Özellikle; baş, boyun, bel, bacak, diz ve ayak ağrılarında ağrıyı gidermek için kullanılan sülük aynı zamanda ödem atmaya yarıyor. Depresyon, felç ve kısmi felç, yüksek tansiyon, romatizmal hastalıklar, epilepsi, astım, migren, sinüzit, akciğer problemleri, varis, dolaşım bozuklukları, damar hastalıkları, kireçlenme gibi hastalıklarda tedavi amaçlı kullanılan sülük aynı zamanda kırışıklıkları giderme, ameliyat izlerini yok etme, selülit vb. gibi güzelleşme amaçlı da kullanılıyor.
Sülükle ilgili araştırmalarımda en hayrete düştüğüm şey de kopan uzuvların ameliyatla vücuda yeniden eklenmesinden sonra iyileşme süresini hızlandırmak ve oradaki kan akışını düzenlemek için sülük tedavisi uygulandığıydı.

Küçücük mahlukat bu büyük işleri nasıl başarıyor

Sülük tedavisi ortalama bir saat sürüyor diyebiliriz. Aslında bu süre, sülüğün büyüklüğüne ve vücudunuzda uygulanan yere göre 20 dakika ile bir saat arasında değişiyor. Sülüğü vücudunuzda problem olduğunu düşündüğünüz yere uygulatıyorsunuz, ortalama 8 adet sülük ile tedavi yapılıyor. Bu sayı değişebilir tabii. Yavuz Dinler kitabında sülüklerin gözünün, kulağının ve burnunun olmadığını söylüyor. Sadece ağzı ve anteni olan sülük, anteni sayesinde tıkalı ya da toksinli olan damarı bularak işleme başlıyormuş.
Ortalama 280 tane mikro ölçülerde dişi bulunan sülük sizin belirlediğiniz sınırlar içerisinde ama kendi seçtiği noktada damara yapışıyor ve dişleri ile damarın içindeki toksinli kana ulaşmak için minik bir delik açıyor. Acıyor mu derseniz, uygulanan bölgenin hassasiyetine göre değişiyor. Dayanılmayacak bir acı değil, huylanma ile çizik arasında bir his. Kesik açtıktan sonra dili ile size 3 saniye içinde check-up yapıyor ve hangi enzimlere ihtiyacınız olduğunu saptıyor. İşte mucize tam olarak burada… 106 adet enzime sahip sülük diliyle size 3 saniyede kan tahlili yapıyor ve sahip olduğu doğal enzimlerden ihtiyacınız olanları tespit edip vücudunuza yolluyor. Sonra usul usul emmeye başlıyor ve yaklaşık 45 dakika boyunca toksinli kanı emmeye devam ediyor. Emme işlemi daha kısa ya da daha uzun sürebilir burada kararı sülük veriyor. Görevini tamamladığında emme işlemini bırakıyor. Pansuman yapıp kesik olan yerin üzerini tamponla kapatıyorsunuz. Sülüğün ardından kanama 12 saate kadar devam edebilir. Burada dışarı atılan kan toksinli ve pıhtılaşmış olan kan. Kanamanın devam etmesi size zarar verecek bir durum değil. Tentürdiyot ya da kantaron yağıyla pansuman yapabilirsiniz.

Sülük tedavisinin yararlarının yanında dikkat edilmesi gereken hususlardan bahsedelim biraz da... Her sülük tedavi edici sülük değil, öncelikle bunu bilmek gerekiyor. Sülük yaptırdığınız yerin gerekli hijyenik koşullara sahip olması ve sülüğü ilk defa sizin için kullanması çok önemli. İşlemin ardından sülüğün hemen imha edilmesi gerekiyor. Sizden emdiği kanı sülüğün kendi vücudundan temizlemesi tam tamına 365 gün sürüyor. Bu süre zarfında başka birinin aynı sülüğü kullanması demek sizde mevcut olan bulaşıcıları ona da bulaştırması demek.  Bu konu son derece hassas ve önemli... Sağlık peşinde koşarken küçük bir ihmal başınıza çok daha büyük sorunlar açmasın! Aman dikkat!

Sülükler yapay kokuları pek sevmiyor

Sülük yaptırmaya gideceğiniz zaman kanı sulandıran yiyecek ve içeceklerden uzak durmakta fayda var. Bir de sülüğün vücudunuza tutunabilmesi için banyo yapın, temiz bir vücutla gidin ve kesinlikle vücut şampuanı, sabun, krem ya da parfüm kullanmayın. Sülükler yapay kokuları pek sevmiyor. 
Bayanların en çok endişelendiği bir diğer konu da iz kalır mı kaygısı… Ben de aynı kaygıyı hem hacamat yaptırırken hem de sülük yaptırırken yaşadım. Çok şükür bende de eşimde de hiç iz kalmadı. Burada üç önemli nokta var. Birincisi cildinizin yapısı, ikincisi hacamatı ya da sülüğü uygulayan uzmanın tecrübesi, üçüncüsü de mucizevi yağ kantaron. Kantaron antibakteriyel bir yağ olduğu için hem mikrop kapmasını engelliyor hem de yaraların daha hızlı iyileşmesini sağlıyor. Bir de kantaronun onarıcı etkisi var, işte bu etki de iz oluşmasını engelliyor. Kantaronla ilgili şimdilik bu kadar bilgi yeter, çünkü bu konuyu uzun uzun ayrıca anlatmak istiyorum.
Son bir bilgi daha... Sülüğü bir defa mı yaptıracağız yoksa düzenli olarak yaptırmak gerekiyor mu? Tabii ki bir defa yapılacak bir işlem değil, düzenli olarak her sene yaptırmakta fayda var. Seans sayısını ve seans aralarını uzmanın belirlemesi daha doğru, çünkü herkes aynı fiziksel özelliklere ve hastalıklara sahip değil.
Aslı Aydoğdu

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Kiril Alfabesi’nin doğduğu yer, Ohrid!

“Gelecek bana ait” diyen bir mucidin hikayesi

Hastalıklarımızın sebebi düşünceler